28 Aralık 2010 Salı

SİGARA

Her paketinde yirmiye bölünen bir ömrün ağır işçisiyim aslında… her yirmi dalın her birinde, ciğerlerime bilerek ve isteyerek kast ediyorum… zararlıya olan merakına yenik düşmüş iradesizlik değil benimki… yada diyelim ki öyle… kimin umurunda yada kime ne kardeşim? sürekli zamlayarak ciğerlerimize zamkladığımız nikotini legal tezgâhlarda sunup, tüketicisi olarak ciğerlerimizden düşen her tiksinç hücre ayarında devletimize ekonomik kiracılık yaptığımız halde kötü ve pis insan mualemesi görmemiz ayrı bir yavşaklık ya, o başka bir okunmazın mevzusu… 

okunmaz… taşınmazları değerli olabiliyor da kişinin, okunmazları neden krattan muaf tutuluyor? Anlamak mümkün değil… Sırf bu nedenle bile insanın oturup bir başına; demli bir bardak çayın yanında yarım paket sigara içerek, ömrünün yarım paketini daha çöpe atası geliyor… hayatıma, kalbime, geleceğime kastedenlerden ne devlet ne de toplum hesap sormuyor… 

ama, sigara içersem kapalı bir yerde benden hesabı hemen soruluyor… Yaşar’mıyım ben de farkında olmadan; yeri gelince yaşadığı kabul edilip, işine gelinmediğinde sen yoksun lan denilen… İki tane içtim bile… İki tanelik yapıştı ciğerlerime karbonun her türlü zararlı oksit ve de asit versiyonu… 

Ve bilimum zararlı öldürücü gaz, gebertemiyor bir türlü beni… grin piizciler, giyinip yeşilleri, koruyacaklar mı şimdi çevreyi benden, ciğerimi söküp alarak içimden…e madem ki hem yeşili hem de onun yanında şahane giden piizi seviyorlar bunlar; o zaman ne zaman piizden başlarını kaldırıp, en güzel canlı olan insanın hayatını bir ağaç kadar önemsemenin gerektiğini görecekler? Bir sigaran var mı abi? 

içsek de içmesek de, kendi dünyamıza çizdiğimiz çemberimize asla giremeyecek bir sokak kralını hepimiz bu cümleyle fark etmiyor muyuz bir anlığına bile olsa? Saçlarının gücü ve uzunluğuyla ünlü olsa da, aslında ensesinin kalınlığından ve direncinden gelmez mi rasputinin… Ve ben eskiden solcuydum şimdi azılı kapitalist diyen bir dallamanın nefretinden daha fazla zarar verebilme ihtimali bu kadar azken; nedir çektiği bizden zavallı nikotinin… 

Yarısına geldi bile paket… Ömrün Dantesi’ o halde şu anda tam yarını ciğerlerime beni kör etsin diye çektiğim illet… İlletlerden canavarlaşan bir evimin köleliğine doğu giden kayıp bir nesli yeniden yaratmaya çalışıyor benim oyumla yerel Napolyonlar… Buna part part bölünmekten başka bir şey açıklayamıyor dimağım… 

Bir yerde biri üşüyor… bi yerde biri düşüyor… bi yerde biri, bir başkasının elini tutarken, aslında başka bir çift gözün taraçasında geziniyor… Şarlo, şarlıyor kızına, anüsünü bu kadar zorlama söylerken ağlamak üzerine yazılmış en güzel şarkını… Sigaramın dumanı, benden başka hiç kimseyi sarmıyor… 

Bir benim yüzüme sadık, genzime bağlı, ciğerlerime itaatkar kalıyor… nikotin, yağmalanmış onca tin arasında tin tin gezinen bahar polenlerini bir bir beceriyor… becerikli bay ripley’de malkoviç, mal mal bakanlarla aldırmadan sokağın ortasına işiyor…Ben seviyorum sigara içmeyi ve her içişimde biraz daha fazla simsiyah bir gülüşle nikotinlenmeyi… 
Eab.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder