Dün gece üç kadın gölgesi vardı düşümde…ağlayan..üçü de Mavi idi…düşüm, siyah beyaz iken;
Kafama vurma… Gözlerim düşüyor… Görmüyor musun? Görmüyor musun, dudaklarım parçalandı kanıyorum? Her seferinde sana kanıyorum. Birine inanmak istiyorum işte… Sorgulamadan sevsin istiyorum beni de birileri. Ne olursun yüzüme vurma… Karnımı tekmeleme… İçimde de senden bir parça taşıyorum… Kızma… Bir daha yapmayacağım…Yalvarırım bana vurma…Seni sevmekten başka hiçbir şey yapmadım ki ben…Sana inanmaktan, sana bakmaktan..Sadece senin olduğum kadar benim ol istedim…Ama vurma, yemin ederim bir daha duymayacaksın benden bunları…Gözlerime vurma…Bebeği düşecek içinden içime..İçimde arayıp bulamam sonra onu…Bana vur…Vur..Hadi vursana orospuçocuğu… Bu kadarcık mı? O asla inmeyen şişkin libidon bu kadar mı acıtabiliyor ha? Seni zavallı yüzüme vur, hadi… Hadi daha fazla acıt canımı! Bu kadarcık mısın sen? Hadi hayvanoğlu hayvan hadi vur…
Hayır demek hayır demektir. Evet, anlamında hayır diye bir şey yoktur. Hayır dedim. Ama
dinlemedi. Evet demişim gibi sanki…14 yaşındaydım daha… Abandı üzerime… Ben hayır
dedikçe… O evet dedi… Benim hayırlarım onun evetleri kadar yüksek sesle çıkmamaya
başladı sonra. Hayırlarım yavaşça azaldı, azaldı, azaldı… Sonra ben azaldım, azaldım,
azaldım… Giderken, rüyalarımda gördüğüm küçüklüğümün masallarındaki tek gözlü dev
gibiydi yürürken arkasından görünüşü… O dev gibi yürüyerek gitti… Adımını her bastığında
önce yüreğim ağzımdan… Sonra ruhum canımdan çıktı. Bacaklarım ağrıyordu… Kollarım
ağrıyordu. Kollarımın arası ağrıyordu. Bacaklarımın arası ağlıyordu… Oysa ben hayır dedim…
O, Evet deyip gitti…
Sabun köpüğüm yine patladı. Ama ben patlamayan köpüklerim olsun istiyorum. Dudaklarımın
arasından üfleyince kocaman rengârenk bir balon oluyor. Ama sonra yavaşça süzülüp
düşünce yere su damlası toprağın çatlağında kaybolup gidiyor. Oyunum yarım kalıyor.
Babam neden annemi ortasından ikiye kesiyor. Nefret ediyorum ben kırmızıdan… Bu kırmızı
vıcık vıcık halıdan… Ben patlamayan sabun köpüğüyle oynamak istiyorum, sabun köpüğüm
hiçbir zaman patlamadan… Annem bağırıyor bağırıyor bağırıyor. Kulaklarımı kapıyorum…
Kafamın içine sabun köpükleri doluyor… Bu kırmızı şey ne kadar ılık ve sinsi bir şey kokuyor…
Sabun köpüğü yine patlıyor. Patlıyor… Ben ağlıyorum, annemin ağlaması kesiliyor. Her yer
kırmızıya kesiyor… Babamın gözleri başkasının şimdi sankiiii… Bu sabun köpüğü de patlıyor…
Patlıyor… Patlıyor…
eab...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder